Columbia Uzay Mekiği Faciası

Columbia Uzay Mekiği Faciası

Columbia Uzay Mekiği faciası 2003 yılında ABD’nin 4. Uzay programı kapsamında gerçekleşmiş ikinci kazadır. Columbia Uzay Mekiği veya OV-102 ilk uçuşunu 1981’in nisanında yapmış ve uzayda uçmuş ilk 5 uzay mekiğinden biridir. 22 yıllık görev süreci boyunca uzayda 300 gün ve Dünya etrafında 4,000 yörünge dönüşü tamamlamıştır. Aktif olduğu yıllarda ilk ESA Astronotu, ilk kadın uzay mekiği kumandanı, ilk İsrailli astronotu ve ilk Hint kökenli kadın astronotu uzaya çıkarma gibi ilklere imza atmıştır.

16 Ocak 2003 tarihinde Columbia 28. görevi için kalkış yaparken üzerinden kopan bir strafor parçası mekiğe zarar verdi fakat kalkış esnasında sıkıntı yaşanmadı. Hasar 2 gün sonra kayıtlar incelenirken fark edildi. İvedilikle NASA, Boeing ve United Space Alliance mühendislerinden oluşan bir hasar değerlendirme takımı toplandı. Boeing mühendisleri darbenin zayıf bir noktaya alındığını ve sıkıntı çıkarabileceğini savunsa da geçmişteki benzer olaylarda olası senaryolar beklendiğinden abartılı çıktığından dikkate alınmadı. Fikir ayrılığına düşen hasar değerlendirme takımı daha detaylı bir inceleme için Savunma Bakanlığı’ndan görüntüler istense de Görev yönetmeni Linda Ham tarafından hasar değerlendirme takımına başvurulmadan güvenlik endişesi olmadığı gerekçesiyle iptal edildi ve Columbia ekibi strafor parçasının koptuğunun fakat tehlikenin olmadığı hakkında bilgilendirildi.

Columbia Uzay Mekiğinin faciaya yakalan son ekibi, STS-107 ekibi. Soldan sağa David Brown, Richard Husband, Laurel Clark, Kalpana Chawla, Michael Anderson, William McCool ve Ilan Ramon.

1 Şubat 2003’te Columbia atmosfere girerken Columbia hasarlı kanadı sebebiyle rotadan saptı, kontrolü kaybedildi, kabin basıncı düştü ve termal bariyerindeki açıklık sebebiyle alev alıp on binlerce parçaya ayrıldı. Görevli 7 astronotun hepsi hayatını kaybetti. Kaza sonrası toplanan inceleme kurulunda kalkış esnasındaki darbenin Columbia’nın sol kanadındaki termal bariyerinde kritik bir hasara sebep olduğu tespit edildi. Hasar değerlendirme takımını görmezden gelen Ham ise görevden alındı.

Kaza sonrası hazırlanan raporda NASA’nın risk değerlendirme ve karar verme süreçleri tenkit edildi ve NASA’nın durumu dikkate aldığı senaryoda kalkışa neredeyse hazır olan uzay mekiği Atlanta ile Columbia ekibinin kurtarılabileceği belirtildi.

Yalnızca Amerika değil, Dünya’nın birçok yerinde üzüntüyse sebep olan Columbia Uzay mekiğini anma adına hakkında belgesel ve filmler çekilmesinin yanı sıra Star Trek, Cowboy Bebop ve Pokémon gibi serilerde de uzay mekiğine göndermelerde bulunuldu.

Comments ( 7 )

  1. Meraklı
    1986'daki Challenger kazasının ardından 2003'deki Columbia faciası NASA'nın uzay mekiği filosunu 2011'de emekli etmesine yol açtı. Artık ABD astronotları Uluslararası Uzay istasyonuna Rus Soyuz roketleri veya SpaceX gibi ticari kapsüller içinde gidiyorlar. Bu faciada bana ilginç gelen 2 nokta var: 1. Nasıl oluyorda bir köpük strafor kanatta ölümcül bir delik açabiliyor? 2. Columbia astronotlarının feci şekilde hayatlarını kaybettiği bir kazada onların yaptığı deneylerden birinde kullandıkları 1 mm uzunluktaki yuvarlak solucanların (Caenorhabditis elegans) bu kazadan biraz ısı hasarıyla sağ çıkmaları. Hatta bu solucanların torunlarından bazıları mekik programı emekli edilmeden önce Mayıs 2011'de Endeavour mekiğiyle uzaya da gitmişler.
    • eren berk karabulut
      Başta verdiğiniz bilgi için teşekkür ederim. Sorularınıza gelecek olursak 1- Strafor parçası dahi olsa atmosferi aşması gereken bir roketin kalkış hızından bahsediyoruz, çarpan strafor parçasının ise ortalama 60x40 cm boyutunda ve saatte 686 ila 922 kilometre arası bir hızla çarptığı tahmin ediliyor, bu da bir yolcu uçağının hızında bir hızla çarpmış olabileceği anlamına geliyor. Böylesine bir darbenin sonucunda termal bariyerde hasar olması gayet normal. 2- Yuvarlak solucan kapsamındaki canlılar oldukça ilkeldir, öyle ki dolaşım ve solunum sistemleri dahi yoktur. Bu tarz ilkel ve küçük canlıların ekstrem koşullara karşı dayanıklılığı genellikle daha yüksek oluyor. Caenorhabditis elegansın ekstrem koşullara dayanıklılığı hakkında bilgi sahibi olmasam da onlar ile aynı boyutta olan tardigradların 150 derece üstü ve mutlak sıfıra çok yakın sıcaklıklarda dakikalarca hayatta kalabilmesinin yanı sıra inanılmaz basınçlara, darbelere, yüksek miktarda radyasyon ve dehidrasyona dahi dayanabildiği görülmüştür. Bu sebeple Caenorhabditis elegansın da benzer özellikler taşıyabileceğini düşünüyorum.
  2. Meraklı
    Bilgilendirme ve açıklamalarınız için çok teşekkür ederim
  3. hazhar
    thanks for the article
  4. Muhammet
    Atlanta sadece astronotlari mi alıp gelecekti? Yoksa Columbia uzayda onarilip beraber mi doneceklerdi? Uzay mekiklerinin tekrar uzay yolculuğuna başlama ihtimali var mı?
  5. how much do uber drivers make
    teşekkürler güzel post :)
  6. kart okuyucu cihaz
    Her atılan adım başarısız bile olsa gelecekte daha iyi noktaya getireceği kesin.

Leave a reply

Your email address will not be published.