Tarih’in Toz Tutmuş Sayfaları, Japonya’nın Bombalanması

Japonya’nın bombalanması resmi olarak 1942 Doolitle Baskınıyla başlayan, fakat aslen ve büyük çapta 1944 Haziran’ında başlayıp 1945 Ağustosuna dek süren bombardımanlardır. Atom bombasının etkisinin ilk defa görülmesinin şokuyla tarihin geri sayfalarında toz tutan bu bombardımanlar iki atom bombasının toplamından dahi daha çok kayba sebebiyet vermiştir.

1944 yılında Japonya’nın Pasifik Cephesinin düşmesi ve Amerika’nın Pasifik Okyanusu’nda egemenlik kurmasıyla çoğunluğu Boeing B-29 superfortress bombardıman uçaklarından oluşan filolarla koordine bombardımanlar başladı.

Ünlü Japon savaş pilotu Saburo Sakai’nin hatıratı “Samurai” eserinden Japonların Amerikan avcı uçaklarına karşı ezici üstünlük sağladığı zamanlarda bile B-29’un alt modeli B-17 flying fortressların ancak çok koordine edilmiş saldırılarla güç bela düşürülebildiğini biliyoruz. Uçuş yüksekliği, kalın zırhı ve 12 silahıyla her yanına ateş etme kabiliyetine sahip bu uçan canavarlara ne uçaksavar toplar ne de avcı uçakları hatırı sayılır derecede etki edebiliyordu. Japonya’nın odun şehirleri gökyüzünü kaplayan B-29lardan yağmur gibi yağan napalm bombalarına çıra oluyor, insanlar ise umutsuzca sığınaklara koşuyordu.

Bütün bu bombardımanlar arasında en çok kayba, yıkıma sebep olan Tokyo Bombardımanıydı. 7 ay kadarlık bir sürede her biri tonlarca bomba taşıyan 1934 kadar B-29 Tokyo’yu bombaladı. Bu saldırılardan en büyüğü 9 Mart gecesinde gerçekleşen Meetinghouse operasyonuydu. İnsanlık tarihinin en yıkıcı hava baskını olan bu operasyonda her biri 5 ila 7 ton arası napalm bombası taşıyan 334 B-29 toplamda 1665 ton yanıcı bomba bıraktı. Müttefik pilotlar bu manzarayı çam ormanında çıkan bir yangına benzetti, bombardımandan yaklaşık 30 dakika sonra şiddetlenen rüzgâr yangını körükledi ve alevler kontrol altından çıktı. Yalnızca bir gecede şehrin 16,5 km²si küle döndü. Bütün bunlara karşın Japonya bu makus gecede yalnızca 27 B-29’un düşüşüne tanık olabildi.

Fabrikaları ve çalışan sınıfın yaşadığı yoğun nüfuslu mahalleleri hedef alan bütün bu bombardımanlar neticesinde Tokyo sanayisinin ve enerji üretiminin %50si kayboldu, şehrin 41 km²lik kısmı küle döndü, en az 100.000 kişinin öldüğü, 1.000.000’dan fazla kişinin ise yaralandığı ve evsiz kaldığı düşünülüyor. Karşılaştırma yapılacak olursa atom bombalarının atıldığı zamanda 80.000 kadar kişi öldürdüğü tahmin ediliyor.

Bütün bombardımanlar neticesinde toplamda 160.800 ton bomba bırakıldı, 90 şehir bombalarla toz duman oldu. Japonya’nın bombalanmamış yalnızca 4 şehri kaldı, bunlardan ikisi ise daha sonra atom bombasının etkileri denenecek olan Hiroshima ve Nagasakiydi. Toplamda 241.000-900.000 kişi hayatını kaybetti, 213.000-1.300.000 kişi yaralandı ve 8.500.000 kişi evsiz kaldı. 4200 Japon uçağına karşılık 414 Amerikan uçağı kaybedildi, bunların yarısından fazlası uçaktaki teknik sorunlardan kaynaklanan düşüşlerdi. İmparator da dahil olmak üzere Japon askeriyesinin önde gelenleri bu bombardımanlar sonucu vatanının daha çok acı çekmesini görmek istemediğinden barış görüşmelerine başladı. Müttefik Devletler atom bombasını test etmek istediklerinden dolayı bu görüşmeler bekletildi. 6 ve 9 Ağustos’ta 2 atom bombasının Hiroshima ve Nagazaki’ye atılmasından sonra 2 Eylül 1945’te Japonya ile barış antlaşması imzalandı ve savaş sona erdi.